Bir tür manipülasyon ve psikolojik işkence çeşidi olan gaslighting terimi ismini, “gaslight” adlı şüphe ve gerilim içerikli bir filmden alıyor. Ingrid Bergman ve Charles Boyer’inoynadığı filmde Boyer, kasıtlı olarak oynadığı oyunlar ile Bergman’ın kendi akıl sağlığından şüphe etmesini ve en onunda da gerçeklik algısını kaybetmesini amaçlamaktadır. İsmini almış olduğu filmden de anlaşılacağı üzere gaslighting, karşıdaki kişinin kendinden şüphe etmesine sebebiyet verecek şekilde uygulanan sözel ve/veya fiziksel manipülasyonlar bütünüdür.
Günlük hayatta birçoğumuz farklı kişiler tarafından manipülasyonlara maruz kalabilmekteyiz ancak gaslighting bunlardan farklı olarak kişinin gerçeklik algısını bozmayı başka bir deyişle delirdiğine inandırmayı amaçlayan bir tür psikolojik şiddettir. Gaslighting uygulayan kişinin ulaşmak istediği somut bir şeyler olabileceği gibi (örneğin filme Boyer, Bergman’ın mücevherlerini elde etmeyi amaçlamaktadır.) sadece güç istemi ile de karşıdaki kişinin üzerinde kontrol gücüne sahip olmak olabilir. Gasligting uygulayan kişilerin çoğunlukla narsistik kişilik bozukluğu ya da antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olabileceği düşünülmektedir. Bu sebeple oldukça iyi yalan söyleyebildikleri için bu kişileri ya da gaslightinge uğradığınızı fark etmek çok da kolay olmamaktadır.
Gasligthingin bazı belirtileri şunlardır:
Yalan Söyleme: Gaslighting yapan kişi bunu bir gruba, kişi ya da kişilere yapıyor olabilir. Bunu yaparken de en sık başvurduğu yöntem elbette ki yalan söylemek. Örneğin eşini aldatmasına rağmen inkar edip her şeyi kafasında kurduğu konusunda karşı tarafa diretebilir. Karşı tarafı
paronayak olmakla suçlayabilir. Gaslighting romantik ilişkide aşanabileceği gibi iş ortamında,içinde bulunulan gruplarda ya da siyasette de yaşanabilir. Kurban kişi, arkadaşının iş ile ilgili söylemesi gereken bir şeyi kendisine neden söylemediğini sorduğunda muhtemelen alacağı cevap “Söylemiştim ama unutmuşsun hatta şurada şunu yapıyorduk söylediğime eminim.”
şeklinde olacaktır. Böylece kurban zamanla hafızasından, algısından ve kendinden şüpheye düşmeye başlayacaktır. Buradaki manipülasyon bazı detayları kasıtlı olarak vermeyip daha sonra söylemiş gibi konuşmak şeklinde olabileceği gibi anlattığı şeyi her seferinde değiştirip kişinin
yanlış hatırladığını söylemek şeklinde de olabilir. Örneğin kişi, iş arkadaşına toplantı saatini 10 deyip sonrasında 14 dediğime eminim nasıl hatırlamazsın diye çıkışabilir. Ya da toplantıyla ilgili bir detayı söylemeyip sonrasında söylediğine yeminler edebilir.
Ortam ile İlgili Değişiklik Yapma: Gaslight filminde Boyer odadaki ışığı hergün biraz daha kısar. Bergman da ışığın sanki gittikçe daha az yanmaya başladığını dile getirir. Ancak Boyer sert tepkiler vererek Bergman’ın akıl sağlığını yitirmeye başladığına inandırmaya çalışır. Gaslighting yapan kişi bulunulan ortamda herhangi bir şeyde değişiklik yaparak karşı tarafı bunu unuttuğuna ikna etmeye çalışır. Örneğin telefonunuzu masanın üzerine bırakmışsınızdır ancak telefonunuzu aradığınızda orada bulamazsınız. Sorduğunuzda ise size telefonun masada hiç olmadığını söyler.
Gaslighting yapan kişi öncelikle bunu yapacağı kişi ile arasında güvenli-güzel bir ilişki kurar, sonrasında kendisine hayran olunmasını sağlar ve ardından kurbanı aşağılamaya başlayarak kendinden şüphe etmesini sağlamaya çalışır. Böylece kurbanın üzerinde bir güç ve kontrol sağlar.